Elif. Lam. Mim.
Bu bloga 8 sene önce başlayacak olsaydım herhalde ilk cümlem “Dünya her geçen gün daha da sıkıcı bir yere dönüşüyor” olurdu. 8 yıl sonra farklı mı düşünüyorum? Bugün itibariyle cevaplayacak olursam hayır ama 8 yıl önceki “sıkıcı” tanımımla bugünkü arasında dağlar kadar fark olduğunu hissediyorum.
Ve daha da önemlisi bu sıkıcılığı bu kadar açık bir biçimde ifade etmeyi artık utanç verici buluyorum. Cümle o kadar kabaca kurulduğunda ortaya çıkan hissiyatın sığlığı bana mide bulandırıcı geliyor. Galiba bu sıkıcılığı daha “şık” anlatmak lazım.
Bir yazı içerisinde aynı kelimeyi defalarca kullanmanın hissettirdiği rahatsızlığın sürükleyicilik düşmanı bir unsur olduğunun farkındayım ancak 9 yılda bitirebildiğim üniversitenin hemen ardından değiştirdiğim boyut ve sabahları erken uyanma zorunluluğu bu “sıkıcılık” kelimesine hayati bir anlam yüklüyor.
Bu yüzden, sıkıcılık kelimesi sadece bu giriş yazısıyla sınırlı kalacak ama “sıkıcılık” sanırım buranın anahtar kelimesi olacak.
Bu da böyle bir girişti.